YEMEĞİNİZİ GÜNEŞ ENERJİLİ ALIR MIYDINIZ?

5. İstanbul Tasarım Bienali’nin ana sergileri geçtiğimiz yıl 15 Kasım’da sona ermişti. Ancak bienal programında yer alan projelerden bazılarının çevrimiçi olarak, bazılarının da kentin farklı noktalarında kurulacak yerleştirmeler üzerinden izleyicilerle etkileşimde olacağı açıklanmıştı. Bienalin 1 Nisan’da başlayan bu son etabında, şehre yayılan yerleştirmelere 5 yeni eser daha eklendi. Bunlardan biri Martí Guixé’nin tasarladığı ve İstanbul Bilgi Üniversitesi santralistanbul Kampüsü’nde konumlanan ‘Güneş Mutfağı / Solar Kitchen’ projesi.  

Gücünü güneş enerjisinden alan Güneş Mutfağı’nın en büyük özelliği hava durumuna bağlı olması ve dolayısıyla bizi ‘çevreyle tekrar ilişki kurmaya, beklenmedik olanla başa çıkmaya ve nihayetinde doğaya tabi olmaya’ davet etmesi. Bu davet, iklim krizi, çevre sorunları ve kaynakların tükenmeye yüz tutması karşısında bireysel çözümler aradığımız ve gündelik pratiklerimizi sorguladığımız günümüz koşullarında çok anlamlı. Projenin ilham kaynağı ise İstanbul’un sokak yemeği kültürü.

Acción Cultural Española (AC/E) ve İstanbul Bilgi Üniversitesi'nin destekleriyle hayata geçirilen ve İstanbul Bilgi Üniversitesi santralistanbul Kampüsü’nde kalıcı olacak mutfak, teknik olarak güneşi doğru açılarla yansıtarak ısınıyor. Güneş Mutfağı’nda konu ortaya çıkacak üründen ziyade, ocak malzemeleri kullanılarak tasarlanan deneyimin kendisi.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, VitrA sponsorluğunda gerçekleşen ve Empatiye Dönüş: Birden fazlası için tasarım başlıklığını taşıyan bienalin küratörlüğünü Mariana Pestana, Sumitra Upham ve Billie Muraben ile birlikte yürütmüştü. Ekim 2020'den bu yana evrilerek devam eden bienalin bu son etabı 24 Nisan’da, çevrimiçi yayımlanacak Pek Kapanış Sayılmaz! başlıklı etkinlikle tamamlayacak.