Hüseyin Çağlayan’ın Mayfair’deki Yeni Adresi

Mekan tasarımı, içeriğin önüne geçmemeli ilkesini savunan Çağlayan, bu mağaza ile abartıya kaçmadan, kıyafetler için sadece bir arka plan kurgusu yapan bir çevre tasarımını amaçladı.

Çağlayan’ın ilk ana mağazası, ilk bakışta anlaşılması güç, zekice tasarlanmış, marka felsefesinin önüne geçmeyen basit ve sade elemanlardan oluşuyor.
Hüseyin Çağlayan mağazanın mimari tasarımını uzun süredir işbirliği yağtığı ZCD Architects’ten Zoe Smith ile çalıştı. Zoe,daha önce tasarımcının Tokyo, Paris, Londra sergilerinin kurgusunu yapmıştı.

Sokak ve mağaza girişi arasındaki geçiş, siyah üçgen formlu ve tavla tablası dokusundaki zemin kaplamalar ile tanımlanmış. Kaplamalar mağaza içerisinde ilerledikçe rengini beyaza bırakıyor ve tavla tablasının kontrastının veriyor.

Zemine sabitlenmiş siyah çelik askılar, ürünleri sergiliyor ve bir yanda da mekânı tanımlamak adına bir sınır çiziyor. Mağaza içerisindeki diğer elemanlar da geçiş temasını izliyor ve aynı dili konuşuyor: Mağazanın ortasına yerleştirilen sergi ünitesi ya da yemek masası olarak kullanılabilen siyah gemi kabuğu, nakit masasının ön yüzeyinde bulunan dijital sayaç gibi.