OSCAR MEKANLARI

Her yıl Academy tarafından verilen ödüllerin sahiplerini bulduğu Oscar töreni Dolby Theatre binasının görkemli salonunda ve her seferinde farklı, çarpıcı bir sahne dekoru eşliğinde düzenleniyordu. Bu yıl pandemi nedeniyle kurgusu değişen ödül töreninin mekânlarından birinin Los Angeles’ın 1930'lardan kalma ikonik tren istasyonu olduğu geçtiğimiz ay açıklanmıştı. LA Union Station’da gerçekleşen ödül töreninde salonda yalnızca adayların olduğu çok daha kısıtlı sayıda konuk bulunuyordu. Törene eş ev sahipliği yapan tren istasyonu ise mimarisi ve tören özelinde yapılan tasarımla başroller arasındaydı.

Ödül töreninin yönetmen Steven Sodenberg’in yönetiminde, bir film gibi kurgulandığı açıklanmıştı. Dolayısıyla ödül töreninin gerçekleştiği yer de buna uygun bir sahneye dönüştürüldü. Törenin sahne tasarımı mimar ve tasarımcı David Rockwell tarafından gerçekleştirildi.

1939 yılında hizmete açılan ve bugün günde yaklaşık 110.000 yolcu kapasitesine sahip Los Angeles tren istasyonu, LA Union Station (LAUS) kıtanın en büyük istasyonlarından biri. Art Nouveau tarzına sahip yapının bir bölümü, belediye binası gibi Los Angeles’ın simgesel yapılarına da imza atan John ve Donald Parkinson tarafından tasarlanmış. Tasarımda aynı zamanda Jan van der Linden’in de aralarında olduğu mimarların da desteği olmuş.

LAUS, sinemaseverlerin ilk kez karşılaştıkları bir yapı değil aslında. İkonik bir eski Hollywood binası olan yapı bu özelliğiyle çeşitli dönemlerde çekilmiş filmlerde yer aldı. Bu filmler arasında en bilinenleri, 2003 tarihli Charlie’nin Melekleri, Pearl Harbor (2001), Catch Me If You Can (2002), en çarpıcı olanlar ise 1982 tarihli Blade Runner ve 2012 tarihli The Dark Knight Rises filmleri. Bu yıl ise geçmişte iki kere daha Academy ödül töreni sahne tasarımı gerçekleştiren David Rockwell tarafından 2021 Oscar Ödülleri için yapılan ve bir tür Hollywood ‘supper club’ tarzını yansıtan tasarımın dikkat çekici unsurları var. Pandemi etkisiyle zorunlu olarak az sayıda konuk için hazırlanan sade ve zarif oturma düzeninin eski yıllardaki törenleri hatırlatan bir havası olduğu değerlendirmelere yansıdı.

Set tasarımına istasyonun bilet ve bekleme salonlarıyla birlikte, kuzey ve güney avlu alanları dahil edildi. Ahşap ve metalin bir arada olduğu, püsküllü kraliyet mavisi kadife perde, özel dokulu ve dairesel podyum gibi tamamlayıcıların, koyu ve ‘ağır’ renklerin kullandığı tasarımın dikkat çekici özelliklerinden biri, bu klasiklikle zıtlık ve aynı zamanda bütünlük içinde kullanılan teknolojik unsurlardı. Yaratılan atmosfere uygun şekilde özel olarak tasarlanan ekranlarla birlikte, salonun duvarlarına yerleştirilmiş bir dizi fotoğraf / görsel çerçevesi, tören sırasında sahneden canlı görüntülerin yansıtıldığı yüzeylere dönüşüyordu. Ayrıca törene özel olarak tasarlanan ve setin çeşitli yerlerine konumlandırılmış masa, sandalye, oturma grupları, bistro masalar ve aydınlatmalar Sodenberg’in kurguladığı ‘tören sahneleri’ne mükemmel şekilde eşlik ediyordu.