MARS 2020'NİN GÖRSEL KİMLİĞİ

Nasa’nın Mars 2020 görevi için, House of van Schneider tarafından yapılan görsel kimlik tasarımı geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Tasarım, 30 Temmuz tarihinde Nasa’nın gezegende geçmiş yaşamlara dair kanıt aramak için gönderdiği ve Şubat 2021’de iniş yapması beklenen robotik aracın lansmanı için paylaşıldı. Tasarım, hem uzaya yolculuğun mirasını hem de bu efsaneyi gerçekleştirmek üzere çalışan mühendisleri kutlama amacını taşıyor. Ve logomark, bu ikonik araç ve göyüzüne uzanan blokların soyut bir temsilinden oluşuyor.

Görsel kimlik tasarımında, Kırmızı Gezegen, Dünya ve uzay aracı yalın düz şekiller halinde temsil ediliyor. Tasarım stüdyosundan yapılan açıklamaya göre “logo gökyüzüne kadar uzana bir forma sahip olan ikonik gezginin soyut bir temsili”. Logodaki kırmızı daire Mars’a referans verirken, beyaz yıldız ise, görev için katedilen mesafe sonrası Dünya’nın Kırmızı Gezegen’den nasıl görüneceğine dair bir görselleştirme. Ana gezegen adeta ‘uzakta bir yıldız’ olarak görünüyor. Logonun yalın tasarımı, yaklaşık 58 metre yüksekliğindeki aracın üzerinde ve başka pek çok fiziksel yüzeyde, çeşitli boyut, formlardaki Nasa ürünlerinde rahat uygulanabilir ve belirgin olma özelliği taşıyor. 2020 Mars logosu ayrıca, uzay organizasyonundaki mevcut görsellikle uyumlu bir şekilde, retro bir dili de anımsatıyor.

Geçmiş yıllarda yine Mars ile ilgili farklı bir kapsama sahip bir görselleştirme projesi daha yapılmıştı. Kopenhag’da bulunan Ikea Innovation Lab Space 10 tarafından gerçekleştirilen bir sergi için yedi tasarımcı ‘Mars Bayrağı’ tasarladı. 2018 yılında Bas van de Poel ve Marc Vermeeren küratörlüğünde gerçekleşen sergi için tasarımcılara “Marslıların bir bayrağı olsa, nasıl görünürdü” sorusu sorulmuştu. Sergi aynı zamanda Apollo görevi sırasında Ay’a gönderilen altı ulusal bayrağın tasarlandığı ‘Ay Bayrağı’ projesine de gönderme yapıyordu.

Birkaç yıl önce gerçekleştirilen Uluslararası Astronotik Kongresi’nde, ‘kazanan bayrağın Mars gezegenini mi, Mars görevini başarıyla gerçekleştiren şirketi mi temsil ettiği, yoksa bir umut ve barış mesajıyla ulusları birleştirme temsiliyetine mi sahip olduğu’ soruları gündeme geldi. Sunulan tasarımlar arasında, kapitalizm, ırkçılık gibi temalara gönderme yapan geometric formlardan oluşan görseller, kolonileşmeye eleştirel bir yaklaşım ortaya koyan göndermeler, gezegenin bilinen bir takım özelliklerinden referans alan çalışmalar ve barış mesajı verme amacını taşıyan görseller yer alıyordu. Görsellerin ortak noktası hepsinin Kırmızı Gezegen adlandırmasına gönderme yapacak şekilde kırmızı rengi içinde barındırması ve ‘bayrak’ formunu sorgulatmayacak şekilde dikdörtgen bir forma sahip olması idi.