ŞEHİR İÇİ ULAŞIMIN 'YENİ'LERİ
ŞEHİR İÇİ ULAŞIMIN 'YENİ'LERİ
ŞEHİR İÇİ ULAŞIMIN 'YENİ'LERİ
ŞEHİR İÇİ ULAŞIMIN 'YENİ'LERİ
ŞEHİR İÇİ ULAŞIMIN 'YENİ'LERİ
ŞEHİR İÇİ ULAŞIMIN 'YENİ'LERİ
ŞEHİR İÇİ ULAŞIMIN 'YENİ'LERİ
ŞEHİR İÇİ ULAŞIMIN 'YENİ'LERİ

ŞEHİR İÇİ ULAŞIMIN 'YENİ'LERİ

İNOVASYON   14.08.2020

Salgın etkisiyle uzun süre karantina altında evlerimizde, evlerimize yakın mesafede bulunma zorunluluğundan sonra, temkinli ve kontrollü de olsa yeniden kente karışmaya başladığımız günler geldi. Pandeminin hepimiz için mecburi kıldığı hijyen ve mesafe koşulları altında şehir içindeki ulaşımı özel araba veya toplu taşımayla yapamayanlar veya yapmayı tercih etmeyenler için yürüyüş dışındaki diğer alternatifler, son yıllarda popülerliğini artıran elektrikli bisikletler, ‘scooter’lar ve hatta kaykaylar.

Artan trafik sorunları, insanların trafikte daha az vakit geçirme istekleri ve son olarak pandemiyle birlikte bunlara eklenen yeni koşullar, otomobil dışındaki seçenekleri öne çıkardı. Bisikletin ve son yıllarda ‘scooter’ların şehir içi ulaşım aracı olarak kullanımı, özellikle buna topoğrafya anlamında imkan veren kentlerde çok yaygındı. Elektrikli modellerin ortaya çıkışıyla birlikte, zorlayıcı bir yapısı olan kentlerde dahi akılcı bir alternatif olarak tercih edilir hale geldi. Bazı yerleşim bölgelerinde özellikle yerel yönetimlerin devreye aldığı paylaşımlı elektronik bisiklet ağları, bu eğilimin daha da yaygınlaşmasını sağladı. Diğer yandan, bu sektöre yatırım yapan firmalar mesafe ve şarj süresi konusunda iyileştirme çalışmaları yapıp, yeni modeller geliştirirken, işin ‘yolcu taşımacılığı’ kapsamına alınmasına ve bunun getireceği yasal düzenlemelere dair haberler gelmeye başladı.

Yapılan araştırmalara göre dünya ölçeğinde otomobil ile yapılan yolculukların %40’ı 5 km’nin altında yapılıyor. Elektrikli scooterların 20-30 km, elektrikli bisikletlerin 40-50 km’lik menzilleri dikkate alındığında, bu ulaşım araçlarının otomobillere göre çok daha avantajlı olduğunu söylemek mümkün. Buna bağlı olarak hızlı bir büyümenin takip edildiği sektörde, şu anda Avrupa Birliği sınırları içinde 10-12 milyon adet olduğu tahmin edilen toplam elektrikli bisiklet sayısının 2030 yılı itibariyle 60 milyonlara ulaşılması bekleniyor. (Alıntı: Burak Kesayak, Hürriyet Teknoloji )

Sektör geliştikçe, markaların ve tasarımcıların bu alandaki çalışmaları sonucu heyecan verici ürünler piyasaya çıkıyor. Yapılan çalışmalarda en fazla öne çıkan unsurlar, ağırlık dengesi, kolay taşınabilirlik ve pil ömrü konusundaki iyileştirmeler. Avusturyalı ürün tasarımcısı Valentin Vodev tarafından özellikle şehir içi kullanım amacıyla geliştirilen Vello Bike saniyeler içinde taşınır boyuta geçebilen oldukça hafif bir model olarak geçtiğimiz aylarda piyasaya çıktı. Temel özellikleri arasında 50 santimetre genişliğinde tekerlekler ve menteşesiz olarak ikiye katlanan manyetik bir bağlantıya dayanan bir katlama mekanizması bulunuyor. Bu tasarım, bisikletin hafif olmasını ve beş saniye içinde kolayca katlanarak "küçük bir taşınabilir refakatçi" haline gelmesini sağlıyor.

Bisiklet ve scooterların elektrikli dünyasına bir de elektrikli kaykaylar eklendi. Başlarda özellikle Amerika’daki üniversite kampüslerinde gördüğümüz elektrikli kaykay modelleri, şehir içinde de karşımıza çıkmaya başladı. Tıpkı bisikler ve scooterda olduğu gibi elektrikli kaykaylar da tamamen elektrik gücüyle ve akıllı telefonlardaki bir aplikasyona bağlı olarak çalışıyor. Saatte 40 km’ye kadar çıkan hıza sahip kaykaylar geleneksel modellerden daha hızlı bir sürüş sağlıyor. Ayrıca yokuş gibi daha önce zorluk yaratan arazilerde de kullanılabiliyor ve tasarıma eklenen güvenlik frenleri sayesinde pek çok modelde kontrolün kaybedilmesi karşısındaki önlemler de düşünülmüş durumda. Ancak bisiklet ve scooter seçeneklerinde olduğu gibi elektrikli kaykaylar için henüz yerel yönetimlerin uygulamaya aldığı bir kamusal kullanım örneği yok

Elektrikli bisiklet ve scooterların şehir içinde yaygınlaşması, tasarımları ve teknolojileriyle ilgili iyileştirme çalışmaları sürerken,  bir taraftan da özellikle scooterların güvenli ve çevreye duyarlı bir ulaşım imkanı tanıyacak ve kullanıcı deneyimini üst noktaya taşıyacak bir tasarıma henüz sahip olmadığı yönünde görüşler de var. Bu görüşün dayandığı temel nokta, scooterların ‘kentsel habitatın ortasına bırakılan tamamen yeni bir ürün olduğu’ ve ‘şehir içindeki diğer ulaşım unsurları olan arabalarla, kamyonlarla, toplu taşım araçlarıyla ve asıl olarak da yayalarla nasıl bir arada var olabileceği ile ilgili kapsam / sınırlar henüz belirlenmediğinden dolayı güvenlik anlamında açıklar barındırdığı’ iddiasına dayanıyor. Ayrıca yine bu görüşe göre ‘üretim maliyetleri, tasarruf sağladıkları maliyetin üzerinde olduğundan ve akılcı olduğu iddia edilen çözüm kendi içinde yeni sorunlar yarattığından’ dolayı bu cihazlar alternatif kent ulaşım çözümü olmaktan ziyade ‘yeni girişim peşinde olan genç kuşağın bozulmaya mahkum ürünü’ olarak da tarif ediliyor.  (Alıntı: Mark Wilson, Fast Company)

#ulaşım #kent #bisiklet #scooter #kaykay #elektrikli bisiklet #elektrikli scooter #elektrikli araç #trafik


Sayfanın Başına Dön