SO? VENEDİK MİMARLIK BİENALİ'NDE | HAYALET HİKÀYELERİ: MİMARLIĞIN ÇUVAL TEORİSİ
SO? VENEDİK MİMARLIK BİENALİ'NDE | HAYALET HİKÀYELERİ: MİMARLIĞIN ÇUVAL TEORİSİ
SO? VENEDİK MİMARLIK BİENALİ'NDE | HAYALET HİKÀYELERİ: MİMARLIĞIN ÇUVAL TEORİSİ
SO? VENEDİK MİMARLIK BİENALİ'NDE | HAYALET HİKÀYELERİ: MİMARLIĞIN ÇUVAL TEORİSİ
SO? VENEDİK MİMARLIK BİENALİ'NDE | HAYALET HİKÀYELERİ: MİMARLIĞIN ÇUVAL TEORİSİ
SO? VENEDİK MİMARLIK BİENALİ'NDE | HAYALET HİKÀYELERİ: MİMARLIĞIN ÇUVAL TEORİSİ
SO? VENEDİK MİMARLIK BİENALİ'NDE | HAYALET HİKÀYELERİ: MİMARLIĞIN ÇUVAL TEORİSİ
SO? VENEDİK MİMARLIK BİENALİ'NDE | HAYALET HİKÀYELERİ: MİMARLIĞIN ÇUVAL TEORİSİ
SO? VENEDİK MİMARLIK BİENALİ'NDE | HAYALET HİKÀYELERİ: MİMARLIĞIN ÇUVAL TEORİSİ
SO? VENEDİK MİMARLIK BİENALİ'NDE | HAYALET HİKÀYELERİ: MİMARLIĞIN ÇUVAL TEORİSİ
SO? VENEDİK MİMARLIK BİENALİ'NDE | HAYALET HİKÀYELERİ: MİMARLIĞIN ÇUVAL TEORİSİ
SO? VENEDİK MİMARLIK BİENALİ'NDE | HAYALET HİKÀYELERİ: MİMARLIĞIN ÇUVAL TEORİSİ
SO? VENEDİK MİMARLIK BİENALİ'NDE | HAYALET HİKÀYELERİ: MİMARLIĞIN ÇUVAL TEORİSİ
SO? VENEDİK MİMARLIK BİENALİ'NDE | HAYALET HİKÀYELERİ: MİMARLIĞIN ÇUVAL TEORİSİ

SO? VENEDİK MİMARLIK BİENALİ'NDE | HAYALET HİKÀYELERİ: MİMARLIĞIN ÇUVAL TEORİSİ

MİMARİ   13.01.2023

İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın koordinasyonunu üstlendiği, 20 Mayıs – 26 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek Venedik Bienali Uluslararası Mimarlık Sergisi Türkiye Pavyonu’nunda, küratörlüğünü Sevince Bayrak ve Oral Göktaş’ın üstlendiği Hayalet Hikayeleri: Mimarlığın Çuval Teorisi adlı proje sergilenecek.

SO? kurucuları Sevince Bayrak ve Oral Göktaş ile İKSV’nin koordinasyonunu üstlendiği Venedik Bienali Uluslararası Mimarlık Sergisi Türkiye Pavyonu’nda sergilenecek projeleri Hayalet Hikàyeleri: Mimarlığın Çuval Teorisi üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.

Türkiye Pavyonu’nun küratörleri Sevince Bayrak ve Oral Göktaş, proje kapsamında terk edilmiş, atıl yapıların kolektif olarak belgelenmesini hedefliyor. Bu doğrultuda yaptıkları açık çağrı ile herkesi kentlerdeki atıl yapıların fotoğraf ya da videolarını #hayaletavcıları2023 etiketiyle, @hayalethikayeleri__ hesabından bahsederek paylaşmaya ya da hayaletavcilari2023@gmail.com adresine e-posta ile ileterek kolektif yapının bir parçası olmaya davet ediyor.

Öncelikle Venedik Bienali Türkiye Pavyonu’na seçilen ‘Hayalet Hikâyeleri: Mimarlığın Çuval Teorisi’ projeniz için tebrik ederiz. Röportajımıza projeye de isim veren Le Guin’in Çuval Teorisi’nden kısaca bahsederek başlayabilir miyiz?

Mimarlığın Çuval Teorisi, Elizabeth Fisher’a ait olan Evrimin Çuval Teorisi’ni edebiyata uyarlayan Ursula K. Le Guin’den ilhamla önerdiğimiz bir başlık. Fisher, insanlara ait ilk kültürel aracın sanılanın aksine sivri ve keskin bir nesne yerine, bir çuval olabileceğini iddia ediyor. Le Guin ise bu teoriyi kurguya uyarlıyor. İlkçağlardan beri mağara duvarlarında mamut avlama sahneleri ile resmedilen kahramanlık hikayeleri yerine, topladığı yulafları çuvala doldurup mağaraya götürenlerin ve yaşamın devam etmesini sağlayanların anlatılmaya değer olduğunu söylüyor. 

Le Guin’in, Çuval’ını, doldurulacak bir nesne ve kendisinin de bahsettiği gibi ilk kültürel gereç olarak tanımlamasına baktığımızda Hayalet Hikâyeleri: Mimarlığın Çuval Teorisi’ni ‘arşiv’ niteliği taşıması üzerinden anlatabilir misiniz?

Biz bu iki metinden yola çıkarak, mimar olarak miras edindiğimiz imgeleri sorgulamayı, ve o imgeler kadar güçlü ve güzel görünmeseler de yeni imgelere yer açmayı, bunu da kahramanlık hikayeleri yerine, sıradan, gündelik ama hayatın devam etmesi için gerek olanı anlatarak yapmayı önerdik. Bunu da ihmal edilmiş, çirkin, mimarlıkla ilgili herhangi bir hikâyenin kahramanı olamayan terkedilmiş yapılar üzerinden yapmak istedik, çünkü bugün kentler için bu konunun acil olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’deki yeniden kullanılabilir durumda olan ama terkedilmiş yapı stoğu devasa boyutta. Bu yapıları kentlerin omuzlarında birer yük olarak görmek yerine, bienalin de teması olan “geleceğin laboratuvarları” olarak görmeyi öneriyoruz. Yapmış olduğumuz açık çağrıya gösterilen yoğun ilgi de bunun gerçekleşebileceğini gösteriyor; daha şimdiden ortaya çıkan kolektif arşiv Türkiye’nin dört bir yanında, otelden fabrikaya, okuldan hastaneye, yüzlerce yeniden kullanılmayı bekleyen yapıyı içeriyor. 

Eski yapıların yıkıldığı ya da atıl halde bırakıldığı bugün, oldukça güncel ve önemli bir soruna odaklanıyorsunuz. Bu sorunu önce projenizle ve sonra da mimarlık tartışmasıyla nasıl ilişkilendiriyorsunuz?

Mimarlık, dünyanın içinde bulunduğu ekonomik politik ve sosyal krizlerden nasibini alan bir disiplin. Bir de disiplinin kendi içinde yaşadığı kırılmalar, mimarlığın kime, neye hizmet ettiği gibi çok temel sorulara yeniden cevapların arandığı bir dönemden geçiyoruz. Böyle bir dönemde mimarlık disiplini, sürekli yıkıp yeniden inşa ederek kendine alan açmaya çalışan bir endüstrinin ve ekonomik sisteminin araçlarından biri olmak yerine işe yarayabilir? Sergide ve araştırmada bu sorunun yanıtlarını arayacağız. 

Çuval Teorisi’ni kendi pratiğiniz üzerinde de görüyoruz. İPA Kampüs örneği, var olanı yıkıp yeni bir şey önermenin aksine bir dönüşüm örneği ve hatta içinde gerçekleşecek hikayelerle, insanlarla da dönüşmeye hazır bir yapı. Dönüştürürken o mekanı tanımlayan ‘havuz’ ve ‘hangar’ı hafızalarda yer ettiği şekilde korudunuz, bir bakıma hikayesinin devam etmesini sağladınız. İPA örneğini bienal projenizin bir altlığı olarak düşünebilir miyiz?

Düşünebiliriz, ve öncesinde yapmış olduğumuz Beylikdüzü Kültür Merkezi gibi başka dönüşüm projelerini de. Ancak Havuz ve Hangar tam da şu anda üzerinde durduğumuz, yıkılması için önünde yasal ya da toplumsal engeller olmayan, herhangi bir mimari değer taşımadığı için de korunması gerekli görülmeyen yapılardı. Bu yapıları yıkmak yerine dönüştürmenin üzerine düşünmeye başladığımızda Mimarlığın Çuval Teorisi’nin ilk fikirleri ortaya çıktı.  Daha sonra İKSV’nin açık çağrısına yanıt verirken, bienal küratörü Lesley Lokko’nun Geleceğin Laboratuvarı temasının bu fikirle örtüştüğünü düşündüğümüz için konuyu Türkiye Pavyonu’na taşımak istedik. 

Türkiye’de ve dünyada bu projenizle nasıl tartışmalar açmayı ve hangi soruları genişletmeyi hedefliyorsunuz? Projenizi, bienalin ana teması olan ‘’Geleceğin Laboratuvarı’’ ile nasıl ilişkilendiriyorsunuz?

Lesley Lokko’nun bienal için yazmış olduğu giriş metninin, parçası olduğumuz senaryoları değiştirmek için mimarlıktan medet umuyor olması bizi çok heyecanlandırdı. Biz de Mimarlığın Çuval Teorisi ile bu tartışmaya katkı yapmayı hayal ediyoruz. “Geleceğin Laboratuvarı” temasını ise daha acil, pratiğe yönelik bir sorunu tartışmak için ele alıyoruz; ve şu soruyla başlıyoruz: Elimizdeki bu kadar çok ve farklı işlevdeki atıl binayı yıkmadan yeniden kullanmak, bu yapılardan oluşan güncel arşivi Geleceğin Laboratuvarı olarak değerlendirmek mümkün mü? 

#SO? Architecture #Sevince Bayrak #Oral Göktaş #IKSV #Venedik Bienali Uluslararası Mimarlık Sergisi #Türkiye Pavyonu #Hayalet Hikayeleri: Mimarlığın Çuval Teorisi #röportaj #mimari #tasarım #arşiv #hayalethikayeleri #Açık Çağrı


Sayfanın Başına Dön