ANIL DURUTAN'LA 2021 MİLANO TASARIM HAFTASI

60 yıldan sonra ilk defa biyolojik ritmini bozarak Nisan yerine Eylül ayında gerçekleşen Milano Tasarım Haftası’nın yeni kurgusu ve imza attığı işlere dair hayranlıkla takip ettiğim arkadaşım Anıl Durutan’la konuştuk.

Anıl Durutan, iktisat lisansı üzerine önce New York sonra Milano’da moda alanında pazarlama ve satış, reklam ve tanıtımı yüksek lisansı yapıyor. Uzun yıllar moda iletişiminde çalıştıktan sonra tasarım, mimari ve proje tasarımı daha çok ilgisini çekince bu alana yöneliyor. 2014 yılından beri ise ortağı Federica “Guga” Fratoni ile birlikte Milano’da kurduğu GA | Guga + Anil ajansında tasarım, mimari, lifestyle ve sanat alanlarında iletişim danışmanlığı yapıyor. Bugün müşterileri arasında Patricia Urquiola, SONY Design Centre gibi büyük isimlerin yanı sıra, Cristina Celestino’nun sanat yönetmenliğini yaptığı Billiani, Brezilya tasarımını dünyaya tanıtan ve ülkenin tasarım mirasını sürdüren ETEL gibi markalar var.

Tasarımın nabzını tutan Milano Tasarım Haftası, hem tasarımla ilgilenenlerin hem de Milano insanının her yıl merakla beklediği 60 yıllık bir İtalyan geleneği. Pandemi sebebiyle iki buçuk yıldır gerçekleşememesinin getirdiği bu yıla özgü bir duygusallık olduğunu düşünüyorum. Şehir ve senin için nasıl oldu bu yılki Milano Tasarım Haftası? Tüm telaşına rağmen özlemiş misin?

Milano Tasarım Haftası şehrin çehresini tamamen değiştiren, dünya çapında tasarım sektörünün en önemli etkinliği. Bir çok şehir, Milano’nun bu ününü elinden almaya çalışsa da beceremedi. Aksine Milano her zaman daha da önem kazandı ve son yıllarda moda, otomobil, teknoloji vb. firmalarının katılımıyla daha da güçlendi. Iki yıldır bu önemli etkinliğin yapılamaması tabii ki hem şehir ekonomisi hem de İtalya'nın mobilya endüstrisini kötü etkiledi. Ülke ve bölge hükümetlerinin mobilya fuarını Eylül’de yapma ısrarının nedeni biraz da bu oldu duygusallıktan öte.

Aşı kampanyalarının dünyada da ilerlemiş olması, pandemi bitmese de insanların bir araya gelmeyi özlemiş olmaları, bu seneki Milano Tasarim Haftası’nı farklı ve güzel kıldı. Ben özlemişim açıkçası…

Bu yıl fuar alanı kurgusunda pandemiye ve iklim krizine seslenen bir takım değişiklikler oldu. Dikey Orman’la tanıdığımız mimar Stefano Boeri küratörlüğünde revize edilen supersalone’yi (mobilya fuarı) eskisinden ayıran neler vardı? Kişisel izlenimin nedir?

Stefano Boeri, 2021 tasarım haftasının belki de en konuşulan ismi oldu. Organizatörler mobilya fuarı yapalım mı yapmayalım mı diye düşünüp dururken, Boeri cesurca dev bir proje ortaya attı; supersalone, yapılan tercihlerden ötürü belki eleştirilebilir ama bir kapının açılması ve herkese yol göstermesiyle takdire değer oldu. Katılan firmalar açısından ticari bir getiri çok olmadığı konuşuldu; daha çok bir iletişim projesi olarak kaldı.

Şehri şenlik alanına dönüştüren Fuorisalone (fuar alanı dışında şehirde gerçekleşen etkinlik) bu yıl nasıldı? Genel katılım ve işleri nasıl değerlendirirsin?

Bu yıl Fuorisalone ve mobilya fuarı sanki rolleri değişti. Fuar alanındaki supersalone, firmaların iletişim projeleri oldu, Fuorisalone ise ticari anlaşmaların yapıldığı alanlara dönüştü. Büyük markaların şehir merkezindeki showroomları fuarın yerini aldı. Genel olarak daha az ve öz bir tasarım haftası oldu, sanki doğal bir filtreden geçti bütün etkinlikler, gereksizlikler kendiliğinden elendi. Tasarımla gerçekten ilgilenen ziyaretçilerle doldu etkinlikler. Kanımca daha da iyi oldu.

GA | Guga + Anil  olarak bu yıl siz hangi tasarımcılarla nasıl işlere imza attınız?

Müşterilerimizin yeni ürünlerini hem supersalone’de hem Fuorisalone’de tanıttık, basın ilişkilerini ve iletişim stratejilerini tasarlayıp yönettik. Her tasarım haftasında olduğu gibi Patricia Urquiola onlarca marka için başarılı yeni tasarımlara imza attı. Cristina Celestino, sanat yönetmenliğini yaptığı sandalye markası Billiani için üç yeni koleksiyon tasarladı, aydınlatma firmalarımızdan TOOY, Studiopepe’nin Mohd magazasi için yarattığı Botanica Collettiva sergisinde yer aldı, Federica Biasi ve Studiopepe tasarımı lambalarını tanıttık. Yine aydınlatma müşterilerimizden Lumina Fransız mimar Jean-Michel Wilmotte ile yeni işbirliğinden doğan Anima serisini La Triennale’de basına sundu. ETEL ise markanın kendi portföyündeki, geçmişin Brezilyalı büyük ustaları, Oscar Niemeyer, Lina Bo Bardi, Jorge Zalszupin gibi isimlerden başlayarak, Patricia Urquiola gibi günümüzün çağdaş tasarımcılarının mobilyada renk temasını nasıl işlediğini gösteren muhteşem bir sergi düzenledi. ETEL aynı zamanda markanın Joaquim Tenreiro ve Daciano da Costa tasarımlarını yeniden üretme haklarını elde ettiğini açıkladı ve ilk ürünlerini tanıttı. Benim için bu isimlerle çalışmak, bu tasarımlara dokunup, tanıtımına katkıda bulunmak büyük bir gurur kaynağı.

2022’de yine manolya mevsiminde olması planlanan Milano Tasarım Haftası’nda sence bizi neler bekliyor?

Herhalde seneye 2021de yapılamayan her şeyin acısını çıkaracak markalar. Büyük bütçeli, adeta şova dönüşmüş büyük etkinlikler bekliyorum. Devletin, hükümetin tasarım endüstrisine destegi büyük, herhalde Milano ekonomisini canlandırmak için kesenin ağzını onlar da açacaklar. Güzel işler bekliyoruz. Kendi müşterilerimizin de güzel sürprizleri olacak. Aynı zamanda en son 2018’de yapılan, Michelangelo Foundation’ın projesi Homo Faber 2022’de tekrar Venedik’te düzenlenecek, Milano Tasarım Haftası’na paralel olarak. Bu muhteşem serginin de PR ve basın ilişkilerini üstlendik, bu da ajansımız için çok gurur verici bir gelişme.

Ayşe Çelebi