MODERN DÜNYANIN ÇİRKİNLİĞİ ÜZERİNE
MODERN DÜNYANIN ÇİRKİNLİĞİ ÜZERİNE

MODERN DÜNYANIN ÇİRKİNLİĞİ ÜZERİNE

MİMARİ   27.01.2021

2006 yılında yayınlanan Mutluluğun Mimarisi (The Architecture of Happiness) kitabında Kuzey Avrupa, Japon ve İslam mimarisinden örneklerle mimarlık, felsefe, psikoloji, politika gibi alanlar arasında bağlantı kurma denemesi yapan yazar Alain de Botton geçtiğimiz günlerde yine mimari üzerinden modern dünyanın çirkinliği üzerine bir makale yayınladı. Kurucusu olduğu The School of Life organizasyonuna ait blog’da yayınlanan ‘Why is the Modern World So Ugly?’ başlıklı makale, ‘modern dünya üzerine yapılabilecek en büyük genellemelerden birinin onun olağanüstü derecede çirkin olduğu’ üzerine temelleniyor. ‘Pek çok açıdan geçmiştekilerden -diyelim 250 yıl öncekilerden- çok daha gelişmiş toplumların, insanlığın şimdiye kadar gördüğü çoğu şeyden daha kaotik ve zevksiz kentsel çevreler inşa etmeyi başardığını’ söyleyen Botton, işin kökenine inmek için bu çirkinliğin nedeni olduğunu iddia ettiği altı konu başlığı ortaya atıyor.

Bunlardan ilki, ‘güzellik savaşı’. Botton’un çerçevelediği haliyle mesele, inşa eyleminin başından beri, mimarın işinin yalnızca binayı işlevsel hale getirmek değil, aynı zamanda onu güzelleştirmek olduğunun düşünülmesi. Ancak modern dünyada yapıların inşa süreçlerinde işin içine başka oyuncuların girmesiyle birlikte yapılar zarafetleriyle ayrıştırılamaz hale geldi. Botton’a göre modern dünyanın çirkinliği ikinci bir hataya dayanıyor, o da mimaride neyin çekici olduğunu kimsenin bilmemesi fikri. Yazarın ifade ettiği şekliyle, ‘şehirler gittikçe çirkinleşti, ancak hiç kimsenin çirkinlik diye bir şey olduğunu söylemesine bile izin verilmedi.’

Üçüncü konu başlığı, orijinallik. Yazar bunu mimarın özgün olma iddiası olarak tarifliyor. Botton diyor ki, ‘Gerçekten istediğimiz şeyin her zaman olduğu gibi görünen binalar olduğunu söyleme yeteneğimizi kaybettik; onları kimin yaptığını merak etmek zorunda kalmayacağınız binalar.’ Botton’un ortaya attığı diğer konu yayılma.  Tarihin büyük bir bölümünde sıkı nizamda düzenlenmiş, hizalanmış sokaklarda, cadde ve meydanlarda yaşayan insanlar ‘20lerde arabaların yaygınlaşmasıyla alanı kullanma baskısından çıktı ve burada modern dünyanın çirkinliği için nedenlerden biri sayılan yayılma başladı. Bir diğer başlık ise ‘yerellik’. Botton’un anlatımıyla, ‘mimarların bir zamanlar hem doğal hem de yerel malzemeler inşa etmekten başka seçeneği yoktu. Bugünse öyle bir noktaya gelindi ki, bir binanın her yerde olabilir olması bir yana bir binanın bize dünyanın neresinde olduğumuzu hatırlatması için özlem duyuyoruz.’

Botton’un modern dünyanın çirkinliğine neden olarak gösterdiği son başlık, ruh sağlığı. Yazar makalesini, ‘görsel alanda endişe etmenin seçkin bir eğlence olmadığını, ruh sağlığına dair bir mesele olduğunu yeterince savunmadığımız için dünyanın bu denli çirkin hale geldiği’ görüşüyle tamamlıyor. Ve son olarak; ‘en keskin haliyle söylemek gerekirse, yaşadığımız yerlerin ne tür insanlar olabileceğimizi belirlediğini’ söylüyor.

#mimari #modern mimari #kent #Alain de Botton #The School of Life


Sayfanın Başına Dön