ZAMAN DEĞİŞTİKÇE SAATLER DE DEĞİŞİYOR
ZAMAN DEĞİŞTİKÇE SAATLER DE DEĞİŞİYOR
ZAMAN DEĞİŞTİKÇE SAATLER DE DEĞİŞİYOR
ZAMAN DEĞİŞTİKÇE SAATLER DE DEĞİŞİYOR
ZAMAN DEĞİŞTİKÇE SAATLER DE DEĞİŞİYOR
ZAMAN DEĞİŞTİKÇE SAATLER DE DEĞİŞİYOR
ZAMAN DEĞİŞTİKÇE SAATLER DE DEĞİŞİYOR
ZAMAN DEĞİŞTİKÇE SAATLER DE DEĞİŞİYOR

ZAMAN DEĞİŞTİKÇE SAATLER DE DEĞİŞİYOR

TASARIM   25.08.2020

Pandemi döneminde ‘zaman’la ilişkimiz değişti. Bir yerden bir yere yetişme telaşı, aciliyet duygusu gibi zamanın akışının etkisi altında yaşadıklarımız, gündelik hayatımızı mekansal olarak yeniden düzenlemek zorunda kaldığımız durumda, farklı bir anlam taşımaya başladı. Hatta bazıları için anlamını yitirdiğini söylemek de yanlış olmaz. Belki saat kurup uyananların bir çoğu uzun bir süredir bu alışkanlıklarını sürdürme ihtiyacı duymuyor olabilir örneğin…

‘Saat’ zamanla olan ilişkimizi düzenleyen obje. Diğer yandan işlevinin ötesinde bir ‘moda’ aksesuarı da aynı zamanda. Dolayısıyla başka anlamlar, referanslar da taşıyor. Saat tasarımı konusuysa iki eksende ilerliyor gibi görünüyor. Bir tarafta akıllı telefon dünyasının uzantısı olarak gelişen akıllı saatler ve onların her geçen gün arttırdığı işlevlerle birlikte bambaşka bir dünya sunabilen saatlerle, diğer tarafta ise mekanik olma özelliğini koruyan, temel işlevini en ‘şık’ şekilde yerine getirme iddiasına sahip ve tasarıma eklenen detaylarla birlikte estetik unsurların öne çıktığı ‘lüks’ obje kategorisinde olanlar var.

Çeşitli markaların sürekli yeni bir unsur ekleyerek farklılaşmaya çalıştığı, özellikle ‘lüks’ saat segmentinin önemli hedeflerinden biri sporcular. Bu anlamda sezona da uygun olarak deniz sporlarıyla, yelken ve tekne sporlarıyla ve hatta dalışla ilgilenenler için belirgin bir takım unsurların eklendiği yeni saat tasarımları ortaya çıkıyor. Saat dünyasının en önemli markalarından biri olan IWC Schaffhausen, ‘150 yılı aşkın tarihi boyunca geliştirdiği fonksiyonel komplikasyonlar, özellikle de usta işi, dayanıklı ve kullanımı kolay kronografları ve takvimleriyle’ kendine endüstride önemli bir yer edinmiş durumda. Titanyum ve seramik kullanımına öncülük eden IWC’nin uzmanlaştığı alanlardan birisi, gelişmiş  materyallerden  yapılan  ve  yüksek  mühendislik seviyelerine ulaşmış teknik saat kasaları. Markanın Orlebar Brown markasıyla ortak çıkardığı yeni yaz koleksiyonuna özel IWC Portugieser Yacht  Club  Chronograph  Edition “Orlebar  Brown” modeli ise, ‘denizci mavisi kadranı, paslanmaz çelik kasasıyla, yelkenli teknelerde ya da deniz kıyısında vakit geçirenler için ideal bir saat’ olarak tanıtılıyor. Saatin denizle iç içe yaşayanlar için özellikle öne çıkmasının, form, renk, malzeme özellikleri gibi estetik anlamdaki tasarım unsurları dışındaki en önemli nedeni, 6 bara kadar su geçirmemesi aynı zamanda. Markanın 1939’da yarattığı IWC Portugieser serisinin bugüne gelen hikayesi ilginç. 1930’larda o dönemde Art Deco tarzı küçük kol saatleri moda olmasına rağmen, iki Portekizli tüccar büyük kasalı ve cep saati kadar dakik bir kol saati sipariş ediyorlar. IWC saat ustaları 1939’da Portekizli tüccarların talebini cevaplamak için, IWC’nin Britanya Kraliyet Donanması için ürettiği masa saatlerinden ilham alarak, avcı stili cep saatindeki kalibre 74’ü 41.5 milimetrelik kol saati kasasına yerleştiriyorlar. 2003’te, özelliği, ayların uzunluklarını ve yılları otomatik olarak algılaması olan daimi takvim ilk kez Portugieser’e entegre ediliyor. Takvimde nispeten büyük dişli çarklar kullanabilmesi de ay evresi göstergesinde hata payının azalmasını sağlıyor. Aileye 2010’da aslen 1967’de çıkan ve en önemli özelliği, dayanıklılığına ek olarak -6 bara kadar- su geçirmez olması olan Yacht Club modeli eklenerek, sportif bir denizci saati ortaya çıkarılıyor.

Yaşam tarzlarına ve çeşitli heyecan verici spor dallarına odaklanan başka saat markaları da var. Bunlara en güncel örnekler olarak; İsviçreli saat üreticisi Rebellion’ın, yarış ekibi için 2019 yılında tasarıma başladığı, Breziyalı Formula 1 pilotu Bruno Senna ile birlikte ortaya çıkan RE-Volt Carbon Forged Bruno Senna adlı koleksiyonu ve içindeki özel temizlik sistemiyle tuzlu deniz suyunun kristalleşme etkisinden saati koruyan ve bu sayede dalgıçlar için daha kullanışlı hale gelen ZRC Grands Fonts 300 özel tasarımlar sayılabilir.

Özel uzmanlıklar eklenerek özgün ve ilginç hale gelen saatlerden biri de NASA ve Xeric’in insanoğlunun Ay'a ayak basmasının 50. yıl dönümünü için geçtiğimiz yıl ortaya çıkardığı özel tasarımdı. Trappist-1 NASA Edition isimli bu özel saat adını Dünya’dan 39 ışık yılı uzaklıktaki Trappist-1 yıldız haritasından alıyordu. Su geçirmeyen, paslanmaz çelik bir kasaya sahip olan saatte,  Apollo 11 görevinde de kullanılan dış bükey Hesalite cama yer verilmişti. Trappist-1referansını yıldızlardan alan fosforlu bir zemine sahipti ve akrep ile yelkovanı gezegen yörünge dönüşü şeklinde tasarlanmıştı. Bir Kickstarter projesi olarak tasarımı gerçekleştirilen Trappist-1 NASA Edition isimli bu özel saatin bağış projesi kapsamında satışa sunulduğu, proje için hedeflenen 10 bin dolarlık bağışı miktarı büyük oranda aşılarak 1.6 milyon dolar seviyesine kadar yükseldiği ve ürünü satın almak isteyenlerin Kickstarter sitesine 179 dolar bağış yapması gerektiği geçtiğimiz yıl Temmuz ayında duyurulmuştu.

Saat dünyası, eklenen bu tasarımlarla birlikte zenginleşirken, bir yandan da akıllı saatlerin girmesiyle, saat kullanıcılarına yeni olasılıklar sunuluyor. Bu olasılıklar kullanıcı tercihlerini de bambaşka bir yöne doğru şekillendirmeye başladı. Çünkü akıllı saatler, saate en temel ve asıl işlevinin ötesinde, değişen gündelik yaşamın şartlarına ayak uyduran, hatta ona yön veren çok geniş kapsamlı fonksiyonlar ekliyor ve bunlara her sezon yenileri katılıyor.

Bu kategoride ilk akla gelen marka Apple Watch. Apple Watch bir saatten öte, kullanıcısının gün boyu hizmetinde olan kişisel bir asistan gibi çalışıyor. En basit olarak sürekli bağlantıda kalarak, yürüyüş, yüzme gibi gündelik aktiviteler esnasında aramaları ve mesajları yanıtlayabilmenin, ‘aktivite halkalarıyla’ günlük egzersizleri, hatta gelişmiş antreman ölçümlerini yapabilmek gibi kişisel gelişim unsurlarının yanında, güvenlik ve sağlık anlamında da önemli özelliklere sahip. Örneğin  Apple Watch Series 5 kalp atış hızınızı dilediğiniz an kontrol edebilmeniz ve kalbinizin performansını takip edebilmeniz için onu gün boyunca izliyor, gürültü uygulamasıyla, kalabalık uğultusu veya makine sesleri sizin için risk oluşturabilecek bir düzeye çıktığında bunu algılıyor, düşme algılama özelliğiyle gerçek anlamdadüştüğünüzü tespit edebiliyor ve böyle bir durum meydana geldiğinde düşme uyarısı sayesinde doğrudan saat ekranından acil servisleri kolayca arayabiliyor. Eğer 60 saniye boyunca tepki vermezseniz acil durum araması otomatik olarak gerçekleşiyor ve yerleşik bir pusula ile, yönü doğrudan saat kadranından bulmayı sağlıyor.

#saat #saat tasarımı #pandemi #moda #akıllı saat


Sayfanın Başına Dön