ARAÇ TRAFİĞİNE KARŞI KAMUSAL ALANLAR

İstanbul’un trafik sorunu hepimizin malumu. 2020 TomTom Trafik Endeksi’ne göre dünyanın trafiği en yoğun beş kentinden biri olan İstanbul’da yaşayanlar için bir yerlere ulaşamamaktan yakınmak klişe, yolculuk saatini ve yöntemini yoğunluğa göre ayarlamak gibi alternatif çözümler bulmak ise rutin hâline gelmiş durumda. Aynı listede 49. sırada yer alan Londra’da da trafik büyük bir sorun, özellikle de kent merkezinde. İstanbul ve Londra’daki bu soruna çözüm bulmak adına doğan iki girişim; yayalaştırma faaliyetleri, yurttaş katılımı ve kamusal alanların çevreci kullanımına dair önemli birer örnek teşkil ediyor.

İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden bir ekibin girişimiyle hazırlanan smartpark, dünya çapındaki karar vericilerin sürdürülebilir topluluklar ve kentler yaratma çabasıyla paralel olarak ortaya çıkmış bir akıllı otopark sistemi. İstanbul’daki mevcut park alanlarının yeterli kullanılmadığının tespit edilmesiyle geliştirilen proje, hem belediyelerin daha iyi otopark tesisleri oluşturmasına hem de ulaşım sistemlerinin çevre ve toplumun faydasına olacak şekilde geliştirmeye yardımcı olmayı hedefliyor. Otomatikleştirilmiş, optimize edilmiş ve akıllı sayaçlara dayalı park yönetim sistemi maliyet ve zaman kaybını engellerken hava kirliliğini azaltıyor, topladığı verilerle kendini geliştiriyor, engelli ve yaşlı bireylerin kentteki yolculuklarını kolaylaştırıyor.

Londra’daki örneğimiz ise Strand/Aldwych Yayalaştırma Projesi. Westminster Belediye Meclisi'nin yürüttüğü kültürel çalışmalardan biri olan bu proje, Strand/Aldwych caddesi ve bölgesinin trafiğe kapanmasına dayalı. Kentin önemli eğitim kurumlarından King's College Üniversitesi'nin en büyük kampüsü de bu bölgede yer aldığı için okul komünitesi ve öğrencileri projede fazlasıyla aktif, yılın başından itibaren tüm süreçler onlardan gelen geribildirimlerle şekillenmiş durumda. 2023'e dek farklı kademelerle devam edecek program; dinlenmek, yaratıcılık sergilemek, eğlenmek, düşünmek, tartışmak ve öğrenmek için bir alan yaratmayı hedefliyor. Kentsel alanların tasarımında yurttaş katılımının nasıl sağlanabileceğine dair güzel bir örnek sunan proje, farklı paydaşları şu beş başlık doğrultusunda bir araya getiriyor: Dijitalleşme, yerel ekonomi, sürdürülebilirlik, kürasyon ve aktivasyon, yönetim ve operasyon. Öğrencilerinin ve çalışanlarının tasarlama süreci boyunca katılımını, uygulama hayata geçtikten sonra ise güvenliğini sağlamak adına özel çalışmalar yapan King’s College Üniversitesi, bölgedeki evsizlerin de yaşamını etkileyecek bu kamusal alan projesinin bir parçası olarak Homeless London [Evsiz Londra] adlı bir program başlatılacağını belirtiyor.