ZEYNEP TÜMERTEKİN İLE, PANDEMİ ÜZERİNE KISA KISA...
ZEYNEP TÜMERTEKİN İLE, PANDEMİ ÜZERİNE KISA KISA...
ZEYNEP TÜMERTEKİN İLE, PANDEMİ ÜZERİNE KISA KISA...
ZEYNEP TÜMERTEKİN İLE, PANDEMİ ÜZERİNE KISA KISA...
ZEYNEP TÜMERTEKİN İLE, PANDEMİ ÜZERİNE KISA KISA...
ZEYNEP TÜMERTEKİN İLE, PANDEMİ ÜZERİNE KISA KISA...

ZEYNEP TÜMERTEKİN İLE, PANDEMİ ÜZERİNE KISA KISA...

MİMARİ   20.12.2020

Konumuz: Pandemi

Konuğumuz: Zeynep Tümertekin, Mimar

Bir tarafta, içinde olduğumuz koşulların yarattığı aciliyet duygusu, diğer tarafta yeniden düşünmeye ve sorgulamaya başladığımız meseleler dururken, Zeynep Tümertekin’e, pandemi üzerine sorularımızı sorduk.

Pek çok alanda profesyoneller gündelik yaşam ve tüketim tercihleri kadar, üretim süreçlerini ve iş yapış şekillerini de yeniden düşünmeye ve sorgulamaya başladı. Bu sorgulama yeni değil belki ama pandemi, harekete geçme kararlılığını hızlandırmış olabilir. Genel olarak mimarlık alanında ve ayrıca senin kendi pratiğin üzerinden düşünerek, en fazla odaklanılması gereken adım ne olmalı sana göre?

Kendimi hafif arada kalmış bir jenerasyonun parçası olarak hissediyorum. Analog bir dünyaya doğup dijitalleşmesine şahit oldum. Mimarlık eğitimimin büyük bir parçasını el çizimleri yapark geçirdim, dijital ile kurduğum ilişki zayıf ve heyecansızdı. Profesyonel hayatımda da her zaman kağıt ve kalem ile, bir mouse ile kurduğum ilişkiden çok daha fazlasını kurdum. Bunlara değinmemin sebebi sanırım odaklanmamız gereken konunun eğitim olduğunu düşünüyor olmam. Bizler nispeten daha şanslıyız, iş yapış şekillerimizi adapte edebileceğimiz bir temelimiz var, fakat mimarlık eğitimini henüz tamamlamamış ve çeşitli online platformalardan üretmeye çalışan öğrencilerin işleri feci zor. Mimarlık eğitimi üzerine daha çok düşünüp yeni çözümler yaratmamız gerektiğini ve elimizdeki platformların tasarım eğitimi için yetersiz olduğunu düşünüyorum.

Mimarinin çeşitli temsillerinin, ifade ve icra alanlarının son yıllarda kapsamını genişlettiğini, farklı üretimleri ve pratikleri daha fazla içine aldığını söylemek yanlış olmaz sanırım. Bu durumda pandeminin yarattığı veya yaratması öngörülen etki nereye oturuyor. Pandemiyle birlikte ortaya çıkmaya başlayan yeni ve çeşitli diyalog imkanları ve bu konu etrafında pek çok meseleyi yeniden tartışmaya açmak olumlu anlamda bir katkı, bir tür açılım sağlar mı sence?

Mimarlığın kapsamı her zaman oldukça genişti,pandeminin bu konuda bir etkisi olduğunu düşünmüyorum. Bir çok konudan beslenen, beslendiği konular üzerine üretimi olan çok yönlü kişiler mimarlar. İnsanla birebir ilişkisi olan, hayattan beslenen bir yaşam biçimi mimarlık. Pandeminin mimarlığa en büyük katkısı mimarlığın uzaktan, mekândan ırak yapılamayacağını kanıtlamış olması bence. Ne olursa olsun şantiyeye gidiyorum, arazi geziyorum, mekânları üç boyutlu algılamak, dokunmak ve hissetmek istiyorum. Diğer bir çok pratiğin uzaktan yapmayı başardığı konuları mimarlığın başardığını ya da başarabileceğini düşünmüyorum. Sanki bir masanın etrafında oturup gözgöze düşünüp üretirken kurduğumuz diyalog kadar yararlı diyalogları uzaktan kuramıyoruz. Bu süreçte mimarlığın dokunduğu başka alanlar üzerinde çalışmaya vakit bulabiliyoruz, belki bunun üzerinden üretim alanlarımızı çoğaltıp düşünmeye devam edebiliriz.

Bizi bu noktaya ne getirdi, buradan ne çıkarır?

Bizi bu noktaya biz getirdik ve tekrar biz çıkaracağız. Durmak herkese iyi geldi bundan en ufak şüphem yok fakat durmayı sevmeye başlamak sonumuz olabilir. Evet tabi ki yavaşlayalım fakat durmayalım. Rafa kaldırdığımız fikirlerimize tekrar dönüp bakmamız gerektiğini düşünüyorum. Mimarlığın kapsamı içinde ve ya dışında olmasını önemsemeden, sert eleştirilerden çekinmeden bu dönem bizi heyecanlandıran herhangi bir konuda çalışmanın ve düşünmenin değerli olduğuna inanıyorum.

Röportaj: Bahar Turkay

#mimari #pandemi #Covid-19 #zeynep tümertekin


Sayfanın Başına Dön